YAZALIM

YAZALIM

Yazının icadı ile tarih, arkasında daha kolay iz bıraktı.

Yazalım...

Aklımızdan geçeni, yürekte hissedileni kalem ile kağıda dökelim ya da klavye ile ekrana geçirelim.

Daha önce olanı, şimdi olmakta olanı, olmasını istediklerimizi...

Hayallerimizi, ufuklarımızı...

Yazalım...

Yazarken şiir, öykü, roman, deneme vs. diye isim koymaya gerek yok, yazılana son noktanın konulmasıyla ortaya ne çıkarsa, hangi edebî tür, hangi yazı türü çıkarsa. Belki de yeni bir edebî tür, yeni bir yazı türü ortaya çıkar...

Önemli olan birşeyler yazmak.

Yazar olacağım, şair olacağım diye değil...

İçimizdekini, dışarıya aktaralım...

Etkileme, etkilenme ve etkileşimin bir yolu da budur.

İç dünyamızdaki, kafamızdaki sonsuz deryada beliren ama kelimelere, seslere dönüşmeyi bekleyen duyguları, dürtüleri vs. ne varsa yazabildiğimiz kadar, bir cümle bile olsa yazıya dökelim, bunların uçsuz bucaksız iç dünyamızda uçuşup kaybolmasına izin vermeyelim, dış dünyamıza aktaralım, başkalarına ulaşılır hale getirelim...

Görünür hale getirelim,  kalıcı hale getirelim...

Bir iz bırakalım...

Mulla Evindar 

18.05.2020

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKUZ ADIMDA KÜRTÇE'Yİ KOLAYCA OKUYUP YAZMA METODU / Mûlla Evîndar

BIZBEN - Mulla Evindar

LAWIKMAR / Mûlla Evîndar

BÛKA SPÎ - Mulla Evindar

FIRAT CEWERÎ û CIWAN HACO - Mulla Evindar

JANA DIL - Mulla Evindar

ŞEVEKE PAYÎZÊ - Mûlla Evîndar

ÇÛNA BER TEQE - Mulla Evindar