Kayıtlar

3000 METRE YÜKSEKTEN

Resim
3000 METRE YÜKSEKTEN Bu mesajı sana 3000 metre yani 3 km yüksekten yazıyorum, Bulgaristan üzerinden devam ediyoruz. Bir saate kadar uçak inişe geçecek. Tabi ki biz yere inince bu mesaj sana gelecek. Şimdi telefon uçak modunda. Yemek seansı bitti. Karşılıklı online mesajlaşsaydık hemen menüde ne vardı diye sorardın. "Poulet Grillé" dedikleri "Izgara Tavuk" ve "Ratatouille" dedikleri "Türlü Sebze" var idi. Tahmin edeceğin gibi şaraplar da vardı. Şimdi kahvemi içiyorum, pencereleri kapattım ve bunu yazıyorum. Bulutları çok seyrettim, bembeyaz kar yığınları gibi duruyordu, bazen de pamuk şekerini andırıyordu, uçak arada bir bulutların içine dalıyordu ve dışarısı gözün hiçbir şey göremeyeceği bir beyaza bürünüyordu, "beyaz karanlık" desem belki ifade eder. Çok ilginçtir, yeryüzünde iken başımızı kaldırıp gökyüzüne bakmayı ihmal etmeyiz, gökyüzünde iken de yeryüzüne bakmayı ihmal etmiyoruz. Uçak yerden kalkıp bulutlar içinde kay...

KÖY TÜRKÜSÜ

Resim
"Nerede bir köy türküsü duysam  şairliğimden utanırım" Bedri Rahmi "Ku ez li kuderê klameke gundan bibihîzim  ji ber helbestvaniya xwe fêdî dikim". Bedri Rahmi Çeviri / Werger : Mûlla Evîndar 

GÖÇMEN KUŞLAR

Resim
GÖÇMEN KUŞLAR Sessizliği, ıssızlığı, yalnızlığı ekip                 ufuklarda kaybolmayın!... Bulutlarda umudu aratmayın!... Mûlla Evîndar 

KESÊ BÊDIL / AŞKSIZ ADAM

Resim
KESÊ BÊDIL Eger tu bê dil î Kevirekî bi cil î Mûlla Evîndar  * * * AŞKSIZ KİŞİ Yoksunsan aşktan Farksızsın taştan Mûlla Evîndar 

EKRANDAKİ ve PENCEREDEKİ DÜNYA

EKRANDAKİ ve PENCEREDEKİ DÜNYA Uçağa binmeye bir saat kala Sylvie tabletin şarjını kontrol edip tam dolsun diye koltuğun yanındaki prize fişi taktı. Çünkü bilir çocuğunun tablet olmadan yapamayacağını, bilir Alex'in tablet olmadan rahat  duramayacağını. Alex altı yaşındaydı ve tüm dünyası bu tablet denilen el bilgisayarıydı. Alex'in babası Mustafa ise çocuğunun şimdiden elektronik aletlerle böyle haşır neşir olmasıyla gurur duyuyordu. Bir güvercin misali Fransa'dan, Türkiye'ye konmak üzere uçtu uçak. Alex tabletini elinden hiç bırakmayıp hiç kimseyi rahatsız etmedi yolculuk boyunca. Sabaha karşı uçağın penceresinden gözüken bembeyaz bulutları bile görmedi. Uçak indi Ankara'ya. Sabahın erken saatleriydi. İzinleri boyunca kullanmak için kiraladıkları araba havalimanı çıkış kapısında onları bekliyordu. Arabaya binip ver elini köyüm dedi Mustafa. Yollar çok sakindi, arabanın camlarından geniş Anadolu ovaları ıssız, sessiz gözüküyordu. Mustafa her sene gelir kö...

SESSİZ GÜRÜLTÜ

SESSİZ GÜRÜLTÜ Şemsiyemi nedense bugün evden çıkarken almadım, hem de Cenevre'de bugün yağmur yağacağını bildiğim halde. Bu güneşsiz günde evde oturmak varken bir pazar günü şehir merkezinde caddelerde yürürken çok sert bir yağmurun altında buldum kendimi. Daha da azgınlaşacağı belli olan yağmurdan kaçıp hemen yanımdaki "Café & Bar Swiss" gençlik barına girdim. Yağmurdan kaçıp doluya tutuldum, barda o kadar aşırı bir gürültü vardı ki, işin içinde ıslanmak olmasaydı o güzelim yağmur sesini yeğleyip bu gürültüden kaçabilirdim. Gürültü yetmezmiş gibi bir de aşırı kalabalıktı, kalabalığın yarısı ayaktaydı, oturacak sandalye yok diye değil, tarz böyleydi ve ağzına kadar tıka basa doluydu bar.  Bira içip bağıra bağıra eğlenenler, müzik ritmine uygun olarak yerinde dans edenler, telefonda konuşanlar, garson çağıranlar... Islanmayı düşünmeksizin tam bardan çıkmak üzereyken köşede yalnız ve çok sakin bir vaziyette oturan bir kız gözüme çarptı ve nedense dışarıya çıkmak y...

DAMLA - OKYANUS

Resim
"Sen okyanustaki bir damla değil, damladaki okyanussun" (Mevlana) İnsanın kendisi başlıbaşına bir medeniyettir, okyanus misali uçsuz bucaksız bir iç dünyaya sahiptir, sonsuzluk ötesi ruhsal, duygusal, düşünsel bir iç dünya... Duygu üretebilmesi, şarkı söyleyebilmesi, aşık olabilmesi, yürek titreten şiirler, romanlar yazabilmesi, resim çizebilmesi, gökdelenler inşa etmesi ve daha neler... Bütün bunlar bu okyanus misali iç dünyanın eseridir. Mûlla Evîndar 

SÎNGÊ TE

SÎNGÊ TE Sîngê te Mîna esman fireh e Lê wenda dibim Sîngê te Mîna azadiyek bêsînor e Pê sermest dibim Sîngê te Mîna deryayek şîn e Lê ajne dikim Sîngê te Mîna kendalekî ye Xwe lê vedişêrim Mûlla Evîndar  18.01.2020

SEN

Resim
SEN Bir damla misali Düştün yüreğime Bu ufacık yürekte Koca bir deryasın şimdi Mûlla Evîndar  02.03.2020

ŞEV Û ROJ EZ DIHERIM

Resim
ŞEV Û ROJ EZ DIHERIM  Rêya min dirêj, zirav e Şev û roj ez tim diherim Nizanim halê min çi ye Şev û roj ez tim diherim Çil û neh sal li van rêyan Li deşt û çiya, li çolan Mam e xerîb li van deran Şev û roj ez tim diherim Eger em bifikirin kûr Em ê hertim bibînin dûr Wek deqîqe rê diçe zû Şev û roj ez tim diherim Helbest û Muzîk : Aşık Veysel Werger / Çeviri : Mûlla Evîndar  UZUN İNCE BİE YOLDAYIM Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece Kırk dokuz yıl bu yollarda Ovada, dağda, çöllerde Düşmüşüm gurbet ellerde Gidiyorum gündüz gece Düşünülürse derince Uzak gözükür görünce Yol bir dakka miktarınca Gidiyorum gündüz gece Şiir & Müzik : Aşık Veysel

GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ (Kürtçe)

Resim
WERE HALÊ MIN BIBÎNE Ez diçim, dil dişewite Bi eşqê tev boyax bûme Ez ne paqil, ne jî dîn im Were halê min bibîne Were were halê min bibîne Eşqê ez kirim çi halî Geh ez têm mîna bahozan Geh mîna xubara rêyan Geh bi coş mîna lehiyan Were halê min bibîne Were were halê min bibîne Eşqê ez kirim çi halî Ez Yûnusê bêçare me Ji ber eşqê aware me Laşê min tev bi birîn e Were halê min bibîne Were were halê min bibîne Eşqê ez kirim çi halî Gotin : Yunus Emre Muzîk : Anonim / Gelêrî Werger / Çeviri : Mûlla Evîndar * * * GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ Ben yürürüm yane yane Aşk beni boyadı kane Ne akilem, ne divane Gel gör beni aşk neyledi Gel gör beni beni aşk neyledi Derde giriftar eyledi Kah eserim yeller gibi Kah tozarım yollar gibi Kah coşarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi Gel gör beni beni aşk neyledi Derde giriftar eyledi Ben Yunus-u biçareyim Aşk elinden avareyim Baştan aşağa yareyim Gel gör beni aşk neyledi Gel gör beni beni aşk ...